Merhaba sevgili kitapseverler, bu sefer ki yazım dünyaca ünlü bir kitap olan "Genç Werther'in Acıları" üzerine olacak. Uzun süredir okuduğum bu kitabın yazısını artık yazmazsam olmazdı. Aslında çok ince detaylar üzerinde durarak okumuş olduğum için bu inceleme yazısını yazmak sanki biraz zor olacakmış gibi hissediyorum ama çok fazla detaya girmeden elimden geldiğince kısa tutarak sizlerle bazı önemli noktaları paylaşmak istiyorum. Bilindiği gibi onlarca yayın evinden çıkmış, yeniden ve yeniden çevrilmiş şekilde karşımıza çıkan bu kitabın hangi yayın evinden hangi çevirmenin elinden çıktığı da bu noktada büyük önem taşıyor. Benim elimde de iki tane farklı yayın evlerinden çıkmış kitap mevcut.
Benim tercihim Can Yayınlarından çıkan ve "Nihat Ülner" çevirisine ait olan versiyonu oldu. Diğer kitap kesinlikle hüsrandı benim için. Aynı zamanda orjinal dilinden yani Almanca'dan da okuduğum için Can Yayınlarına ait olan kitap birebir çevrilmiş şekilde karşımıza çıkıyor. Hangi yayından okusam diye tereddüt ediyorsanız bence ilk kitabı tercih etmelisiniz.
"Genç Werther'in Acıları" hakkında yazılmış yüzlerce makale, inceleme yazısı, denemeler, filmler vs. görebiliyoruz. Herkesin kendine göre yorumladığı bu kitap gerçekten içinde onlarca düşünce barındırıyor. Benim neler düşündüğümü merak ediyorsanız okumaya devam lütfen;
KONUSU:
Mektup roman türünde yazılmış olan bu kitap Werther ismindeki bir gencin Wilhelm adındaki arkadaşına yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. Yeni bir yere taşınan Werther, Lotte ismindeki genç ve bir o kadar da güzel olan bir kızla tanışır. Ondan çok etkilenir ama ne yazık ki Lotte, Albert adındaki genç bir burjuva ile nişanlıdır. Werther, mektuplarında devamlı Lotte'yi ve ona olan aşkından dolayı yaşadığı ızdırabı, mutluluğu, acıları, umutsuzlukları arkadaşına anlatır. Kitabın bir diğer figürü ise yayımcıdır. Kitabın başlangıcı ve sonu yayımcının notlarından oluşur. Bu notlarda hem Albert'in gözünden hem de Lotte'nin gözünden Werther'i görebiliyoruz. Lotte'nin Werther ile çok sık görüşmesinin artık doğru olmadığını söylemesi üzerine Werther kurtuluş ve özgürlük olarak ölümü seçmiş, intihar etmiştir.
Peki sonunu bildiğimiz bu romanı neden okumalıyız?
Öncelikle kitap Alman Edebiyatı'nın Fırtına ve Coşku dönemine aittir. Bu nedenle dönemin çok belirgin özelliklerini bu kitapta görebiliyoruz. Werther'in doğa tasvirleri, ressamlığı ve sanata olan tutkusu çok şiirsel bir dille anlatılmış. Aynı zamanda Werther, Lotte'yi çok fazla kutsallaştırmış durumdadır. Lotte'nin nişanlısı Albert'i eleştirmiştir. Dönemin sınıfsal farklılıklarına değinilmiştir. Burjuva ve halk sınıfı arasındaki fark, para için çalışan insanlarla sanat için sanat yapanlar arasındaki ayrım Albert ve Werther'in özellikleri ile anlatılmıştır.
Kısaca bu sadece bir aşk hikayesi değildir, arka perdede toplumsal problemler de büyük rol oynamaktadır.
Goethe ile bağlantısı ve döneme etkileri nelerdir?
Goethe'nin Werther'i o zamanın Almanya'sında büyük ses getirmiş, gençler Werther gibi giyinmeye başlamış ve intihar edenlerin sayısı artmıştır. Bu nedenle kitap bir süreliğine yasaklanmıştır. Werther'in aşkı ile Goethe'nin hayatının benzerliği de bilinen bir gerçektir. Goethe'nin 1772 yılında Charlotte Buff adındaki nişanlı bir kıza duyduğu karşılıksız aşkı bu romanda tasvirlediği söylenmektedir. Aynı zamanda arkadaşı Jerusalem'in de evli bir kadına olan aşkı yüzünden intihar etmesinden de etkilenmiş ve romanın sonunu bu şekilde bağlamıştır. Kitap, aynı zamanda çoğu yazara ve yönetmene de ilham kaynağı olmuştur. 2010 yılında yapılmış ve bu kitabın konu alan "Goethe'nin İlk Aşkı" izlenilesi, güzel bir filmdir. Film ile ilgili detaylı yorumlarımı şuradaki yazımdan okuyabilirsiniz.
Umarım hoşunuza giden bir yazı olmuştur. Keyifli okumalar,
Sevgiler...
Bayadır gördüğüm ve üzerine konusunu merak ettiğim bir kitaptı. Konusunu ve etkilendiği yerlere anlatarak yazmanız merakımı gidermeme yardımcı oldu. Yayın evi karşılaştırması da ayrıca hoşuma gitti. Bazı kitapları önüne gelen herkes yayınlıyor. Ortaya çok farklı şey çıkıyor orjinal eserden yada kırpılmış hali olabiliyor. Bu bakımdan tam metin yayıncı ve iyi çeviriyi bulmak önemli.
YanıtlaSilBen Kum Saati yayının dan okumuştum ama şuan Can yayın evinin çıkardığını da okumak istedim Ben okurken kitaptan çok etkilenmiştim ve gerçekten dönemi çok iyi yansıtan bir kitap yorumunu da çok beğendim canım kitabı yeniden okumak istedim tabi ki Can yayın evinin çıkardığını
YanıtlaSil