Merhaba ben bilinmeyen kadın,
Hayatım boyunca kendi doğrularımı birilerine anlatmaya
çalıştım. Sonunda bunun bir aptallık olduğunu anlayıp vazgeçtim, bıraktım
herkesi kendi haline. Sustuklarımı da burada yazmaya geldim. Hep aykırı bir
çocuk, aykırı bir ergen ve şimdi de aykırı bir kadınım. Toplumun bize dayattığı
şeylere hep karşı çıkanlardan oldum. Tek çocuk olmamdan ötürü mü bilmiyorum ama
yalnızlığın içinde büyüdüm. Hep tek
başıma oyunlar oynardım, kimseyle anlaşamazdım. İnsanlara tahammül edemezdim.
Ergenliğim daha acılı geçti aslında. Bir tık daha dozu kaçırttım. Yine tabi çok
insan istemezdim etrafımda. Bu sebepten arkadaşlık ilişkilerim hep kısa
sürerdi. Saçma sapan şeyler yapmaya bayılırdım. Şimdi geçmişe dönüp baktığımda
kafama taktığım ve üzüldüğüm şeylerin ne kadar anlamsız olduğunu görüyorum.
Yirmili yaşların ortasında anladım biraz bunu aslında. İnsanları eleştirmeyi,
benim hakkımda ne düşündüklerini önemsemeyi ve her şeyden önemlisi hayatımdaki
insanların karakteristik özelliklerini değiştirmeyi bırakalı çok oluyor. Bir
nevi hayata bakış açımı tamamıyla değiştirdim. Hala hayatımda çok fazla insan
yok ama bu sefer daha farklı bir sebepten. Güvenememek, bir kez daha aynı
şeylerle karşılaşmak korkusu, ön yargılar, geçmişten gelen korkular, pişman
olmaktan korkmak ve bunun gibi bir sürü duygu karmaşası.
Hepsini bir kenara
bırakalım aslında işin en önemli noktası benim bir kadın olmam. Yıllarca
okullarda bilinmeyen denklem diye gösterdikleri şeyin somutlaşmış hayat bulmuş
hali bizleriz. Hepimizin kafası karmakarışık, duygular desen almış başını
gidiyor. Hangi yaşta olursak olalım, hepimizin hikayeleri bambaşka olursa olsun
biz aslında aynıyız. Evet bence bütün kadınlar aynıdır. Balkonundaki çiçekleri
sulayan komşu teyze, lise öğrencisi Zeynep, kocasının ölümünün yasını 10 yıldır
aynı acıyla tutan Münevver hanım yada bütün gün o toplantıdan bu toplantıya
koşturan müdür yardımcısı Seda hanım…. Sen, ben, onlar…
Ta küçük yaşlarda başlar bir kız çocuğunun gelinlik
hayalleri. O filmlerde gördüğü aşkı bir gün yaşayacak diye bekler durur.
Karşısına biri çıkar mesela ama bu sefer de bu adam beni bir türlü anlamıyor
diye yakınmaya başlar. Evet, anlamaz. Sen kendini ne kadar anlayabiliyorsun ki
başka birisinin hele bu kişi bir erkekse seni anlamasını bekliyorsun.
Bilinmeyen kadınlar kulübüne hoş geldin. Yalnız değilsin. Hadi bunların derinine inelim, kendimizi
sorgulayalım biraz da başkalarını suçlamak yerine, kendimizle yüzleşelim.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere….
-E-
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder