2 Mayıs 2015 Cumartesi

Kitap İncelemesi / Hiç Olmamış Gibi Yapalım-Jenny Lawson

Daha önce birçok blogger arkadaşımda gördüğüm ve merak ettiğim bu kitaba kitap fuarında buldum, hemde sadece 5 liraya. Şok şok şok :) Neyse efenim elimde bir sürü kitap varken kafamı dağıtacak bir şeyler aradığım için bu kitaba başladım. Söylemeden edemeyeceğim aynı anda 4 kitap okuyorum (çünkü edebiyatçı olmak bunu gerektirir) ve durumum ciddi anlamda vahim. Çünkü bütün karakterler, olaylar, her şey ama her şey birbirine karışıyor :( E haliyle gördüğüm rüyalar da bir o kadar saçma oluyor. Geçen gece rüyamda uçan bir inek gördüğümü söylesem bana deli muamelesi yapmazsınız değil mi? Ciddiyim, tam olarak uçan bir inekti (milka ineği gibi). İşte böyle bir dönemdeyim ve kafayı sıyırmak üzereyim. Bu kadar şeyi neden anlattığımı bilmiyorum, ama önemi de yok, sonuçta burası benim çöplüğüm adamım! Adamım derken? Ne gereksiz ve bize uzak bir kelime değil mi? İşte bende böyle bir kitap tutuyorum elimde. Ne demek istediğimi anlamamış olabilirsiniz, şöyle söyleyeyim ki; çeviri tek kelimeyle "BERBAT". Kitap harika, ama eğer kendi dilinde yani İngilizce okursanız. Burada bence benim gibi bir çok kitapseverin de mağdur olduğu bir konuya girmek istedim, çünkü kimsenin bize işkence yapmaya hakkı yok. Çevirmen için bir şey söylemek istemiyorum, çünkü biliyorum ki ondan ne isteniyorsa o şekilde çeviriyor. Muhtemelen bu kitapta kelimesi kelimesine çevrilmiş ve hiçbir şekilde Türk kültürü, dili dikkate alınmamış. Resmen kocaman bir kültür karmaşası ve kültür boşluğu yaşıyoruz. Bu kitap hakkında okuduğum bir sürü kötü eleştirinin esas kaynağı bu arkadaşlar. Size katılmıyorum, bence kitap çok başarılı ama çevirisi kötü. Bu nedenle de okurken yer yer sıkılıyor insan, hatta uykuya dalabiliyor ^^.  





Kitap ünlü blogger Jenny Lawson'a ait, kendi hayatından kesitleri anlattığı bir anı romanı. Kitabın içinde Jenny'e ait fotoğraflarda var, ki bence bu çok güzel bir detay olmuş. Kim bu Jenny derseniz fotoğrafa tıklayarak sitesine gidebilirsiniz:) 







Bu kitapta neler mi var? Neler yok ki. Jenny'nin garip mi garip hayatıyla tanışmaya hazırlanın. Yer yer kahkaha attığım oldu gerçekten ve yer yer de kendimden bir parça gördüm. Sonuçta benim de pek normal bir hayatım olduğu söylenemez. Hatta Jenny ile kapışabilirim, gerçekten! Her neyse kitabın bence en garip kahramanı Jenny'nin babasıydı. Ölmüş hayvanlara merakıyla ve eve getirdiği tuhaf hayvanlarla çocuklarının psikolojisini nasıl bozabilir bir baba bunu görüyoruz. Taksidermi dükkanı ise ayrı bir facia :) Bütün bu olaylara sesinin pek çıkarmayan anne ise etkisiz eleman gibi bir şeydi sanki. Sonra Jenny Victor ile tanışıyor ve hayatının tuhaf 2. perdesi başlıyor. Kızı Hailey'in doğumunu ve anneliğini tatmasını biraz iğrenç bir şekilde anlatsa da kızını korumak için köpeklere kendi ısırttığı da oldu. Victor ile ilişkileri ise tamamen komediydi. Victor'un hala neden Jenny ile evli olduğu konusunda hiçbir fikrim olmasa da, aralarındaki komik diyaloglar ve tehditler gerçekten çok eğlenceliydi. Bir de taşındıkları yeni ev var tabi. Hayvan saldırıları, ölümleri, istilaları, zombiler ve evin altında gömülü olduğunu düşündüğü mezarlar... 



İşte kısaca böyle eğlenceli ve tuhaf bir kitap. Ben sevdim, yer yer sıkılmalarıma rağmen. Bana pek bir şey katmamış olsa da boş zamanlarımı geçirip kafa dağıtmak için iyi geldi. 


Ha bir de İsa'nın zombi olma olasılığı var, onu da okuyunca anlarsınız :) 


3 yorum:

  1. Çok keyifli bir yazı olmuş, okurken çok güldüm :)) Gerçekten merak ettim kitabı, çok da normal olmayan bir hayatım olduğundan :)

    YanıtlaSil
  2. Ya çeviri derdinden hiç bahsetme,yaralı yerimiz. :/ :)

    YanıtlaSil
  3. ne güzelmiş bloğunuza bayıldım ve takibe aldım ben de beklerim :)

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...