Herkese merhaba... Bu seferki kitabım bir anı roman. Ne zamandır kitaplığımda duran ve bir sabah kahvenin yanında iyi gidebilir diye elimin uzandığı bu kitap hakkında ne desem nasıl anlatsam bilmiyorum. Ama daha öncede dediğim gibi bazı kitapların zamanı gelmemiştir okumak için, işte bu kitap da benim için çok zamansız oldu diyebilirim. Yanlış bir seçimin sonucu olarak okuduğum bu kitap gerçekten çok kasvetli ve yorucuydu benim için. Ama bu durum sanırım benimle alakalı bir durum, çünkü kitap gerçekten çok yalın ve güzel bir dille yazılmış. Anlatılmak istenen duygular çok güzel betimlenmiş. Fakat neden zamansız olduğunu düşünüyorsun derseniz eğer konu bakımından bana hitap etmediğini ve bu kadar kasvetli bir kitabı kaldırabilecek bir psikolojide olmadığımı söyleyebilirim. Belki 20li yaşlar için pek uygun olmasa da bir 20 yıl sonra elime tekrar alıp okuyacağım bu kitabı o zaman daha anlamlı bulacağım kesin....
Kitabın Konusu:
Kitap dediğim gibi bir anı roman. Bu nedenle kahramanımız İnci Aral. Rahim kanseri olduğunu öğrendikten sonra ölüm korkusuyla karşı karşıya gelen yazar, henüz yapacak çok şeyi olduğunu düşünür.
Girdiği ameliyattan sonra rahmi ve yumurtalıkları alınır. Böylece menopoz ile tanışır. Menopozun getirdiği zorlu psikoloji ile savaşmaya başlayan yazarımız, bu süreç boyunca yaşadıklarını bu romanda dile getirir. Henüz menopoz sürecine hazır olmadığını düşünen yazar geçmişiyle de yüzleşir. Hatalarını, doğrularını, acılarını, mutluluklarını, evliliklerini, aşklarını, kırgınlıklarını, yazma isteğini ve korkularını çok güzel bir dille yazıya dökmüştür.
Girdiği ameliyattan sonra rahmi ve yumurtalıkları alınır. Böylece menopoz ile tanışır. Menopozun getirdiği zorlu psikoloji ile savaşmaya başlayan yazarımız, bu süreç boyunca yaşadıklarını bu romanda dile getirir. Henüz menopoz sürecine hazır olmadığını düşünen yazar geçmişiyle de yüzleşir. Hatalarını, doğrularını, acılarını, mutluluklarını, evliliklerini, aşklarını, kırgınlıklarını, yazma isteğini ve korkularını çok güzel bir dille yazıya dökmüştür.
İnci Aral hakkında:
1946 yılında Denizli'de doğmuş olan yazar, yazmaya 1976'da başlamıştır. Gazi Eğitim Enstitüsü'nde Resim-İş Bölümü'nü bitirmiş, Samsun, Manisa ve İzmir'de öğretmenlik yapmıştır. Yazarlık kariyeri ilk olarak dergilerde yazdığı öykülerle başlamıştır. İlk öykü kitabı 1979'da yayınlanmış "Ağda Zamanı"dır. Yazdığı bu öykü kitaplarıyla birçok öykü ödülü kazanmıştır.Öykü ve romanlarında genellikle kadın-erkek ilişkilerini, kadın kimliğini, özgürlük, bağlılık, iletişimsizlik ve aşkın imkansızlığına değinmiştir. Bunun yanında toplumsal sorunlar, toplumun birey üzerindeki etkileri, ekonomik ve kültürel sebeplerden yaşanan ruh halleri de kitaplarında büyük bir rol oynamaktadır.
Altı Çizilenler:
"Birçok arkadaşım oldu. Kimileriyle uzun yıllar sürdü ilişkim. Birçoğuyla çabuk ayrıldı yollarımız. Adlarını çoktan unuttum onların. Bir dönemeçte hayatımdan çıkarmak zorunda kaldıklarım ya da bir gün birdenbire yabancı bulduklarım oldu. Yıllar sonra karşılaşıp yeniden sevdiklerim de. Ama kesin olan bir şey var. Her zaman yalnız oldum."
"Bir insanı sevmeye değer bulabilmem için onun ulaşılması güç olanı simgelemesi gerekiyordu. Aşk benim için bir olanaksızlık, umutsuzluk ilişkisi olduğu sürece anlam taşıyordu."
"Yaşamak tasarlanmış ve ertelenmiş bütün ölümlerdir belki de."
"Geçmişte bıraktığım bu adam değil. Bu bir başkası. Ben onu boşu boşuna sevmiş ve yoktan var etmişim. Çoğaltmış, yüceltmiş, sevgime değer bulmak için olduğundan daha büyük ve önemli kılmışım. Bu yanılgıda uzun zaman direnişim yalnızca benim sorunum. Acı çekme ustasıyım çünkü ben."
"....nasıl olsa her aşk, kazaya, yanlışa dönüşür zamanla."
"Günbatımında hızı kesilen rüzgarla uysallaşmış ölü dalgalar, kıyıyı yalayıp geriye çekildikten sonra yeniden usulca ileri atılmak için bir an beklerler. Ben o bekleme anıyım işte."
KEYİFLİ OKUMALAR....
30'lu yaşlarda oku derim , bir de ölü erkek kuşlarını tavsiye ederim ,...
YanıtlaSil